(Podcast bölümünden yazıyı sesli dinleyebilirsiniz :))
Merhaba Değerli Dostlar,
Bugün itibariyle Çin takvimi, yani elementler takvimine göre yeni ay, yani Fare ayı başlıyor ve 5 Ocak’a kadar devam ediyor olacak. Başlarken ufak bir hatırlatma yapayım, Çin takvimi doğanın döngülerini baz alıyor ve yeni yıl Ocak değil, Şubat’ta başlıyor, yani 2020’yi kapatıp 2021’e hazırlanmak için zamana ihtiyacım var diyenler varsa 1 ay daha vakit var. :)
Aralık ayı oldukça ilginç gelişmelere gebe olma potansiyeli ile geliyor gibi görünüyor. Bunu düşünmemin sebebi 2020’nin Fare (elementi yang su), Aralık ayının da Fare (elementi yang su) olmasından ötürü. Sanki 2020 yılına bir büyüteç tutulmuş gibi. Feng Shui etkileri de aynı şekilde. (Son aylarda aylık Feng Shui etkilerini paylaşmaktan vazgeçmiştim, etkisel olarak birincil olmadığı ve sizlerin sizi desteklemeyecek bir takım düzenlemeler yapmanızı teşvik etme riskine alan açmamak adına, ancak durum bu ay farklı o sebeple paylaşacağım.)
Büyüteç tabirini kullandım ve altını biraz açmak iyi olacak. Öncelikle hatırlayalım, her birimizin doğduğu zaman, geldiği atalar ve yetiştiği ortam farklı, dolayısıyla her bir takvimsel etkiyle kurduğumuz kişisel ilişki de farklı. Birey ölçeğinde 2020 nasıl bir seneydi diye sorduğumuzda her birimizin vereceği cevap da dolayısıyla farklı. Şimdi yazının devamını okumadan önce bir an durup düşünmenizi rica ediyorum;
2020 sizin için bireysel ölçekte nasıl bir seneydi?
Öne çıkan konular neler oldu? Neleri geliştirmenizin iyi olacağı, neleri artık geride bırakmanın gerektiğini düşünüyorsunuz?
Hangi tür ilişkilerde ışıldayıp, hangilerinde içinize kapandığınızı hissettiniz?
Dünya’da bunca, gerek zorlu gerek rahatça pek çok algı dönüşürken sizin bununla kurduğunuz ilişki nasıl oldu?
Değişmeye açık mısınız, olanları kendi istediğiniz hâle sokmak için direnç göstermeyi mi seçiyorsunuz?
Siz kendinize göre soruları çoğaltın ve cevaplamaya çalışın lütfen, hediyelerinin büyük olacağını düşünüyorum kendinize ayıracağınız bu vaktin.
Kolektif ölçekte ise sene başında, gerek yazılı gerekse İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştirdiğim atölyelerde paylaşmıştım oldukça ilginç bir sene geliyor diye. Ve doğrusunu isterseniz buna rağmen, 2020 başşşlar başlamaz gerek ülke, gerek gezegen ölçeğinde etkilerini hızla göstermeye başlaması ve devamı benim için de şaşırtıcı oldu itiraf etmeliyim. Bir şeyi teorik olarak bilmekle, deneyimlemek birbirinden oldukça farklı hâller. Geçmişte benzer elementsel kombinasyondaki seneler nasılmış, bu elementler bir araya gelince mesajları nedir diye bakmakla, içinde yaşamak bambaşka. Ve fakat büyük bir hediye teorik bilgi elbette, insanı hazırlıyor ve seçimlerinde daha bilinçli olmasına kapı açıyor.
Bu arada özel mesajlarla 2021 için benzeri bir etkinlik olacak mı diye sorular almaya başladım, bu ay bu vesile ile paylaşmış olayım evet olacak, bir kaç güne de duyurmuş olmayı planlıyorum. Ve elbette benim şehirden şehre gezerek gerçekleştirdiğim değil, internet ortamında buluşmalar olacak bu defa. 2020 öncesinde pek de yaygın olmayan ama artık neredeyse norm hâline gelen bir hâlde yani. :) Doğrusunu isterseniz 2020’ye biraz haksızlık ettiğimizi düşünüyorum etrafta yazılanları gördükçe, bizi zorladı ve zorluyor evet ama görmeyi seçersek hediyeleri de kucağımızda ve yolda. Dünya’nın hemen her köşesindeki bilgiye, büyük ustalara, ulaşmanın böylesine kolaylaştığı, pek çok bilgiye bilâ bedel veya oldukça düşük meblağlar ile erişme şansının ortaya çıktığı veya pek çok yeri evimizden gezebildiğimiz vb. durumları alıp gündelik hayatımızın bir parçası hâline getirdi 2020.
Zorlanmadık mı, zorlandık elbette, hatta belki de çok zorlandık demek pek de abartılı olmaz. En çok da belli bir yaşın üzerinde yaşayan sevdiklerimiz yaşadı bu zorluğu diye düşünüyorum. 2020’de sizler de hissettiniz mi modern hayatın pek de ideal olmadığını? Depremlerde çok katlı binalarımızdan kaçarken zorlandık, evlatlarımız veya aile büyüklerimiz ülkenin veya dünyanın dört bir yanına saçılmışken evden çıkma yasaklarında bir sarılma, bir kucaklaşma özlemiyle zorlandık, bir araya geldiğimizdeyse içimiz sıkı sıkı sarılmak isterken aramıza mesafe koyarak zorlandık, fikirlerimizi özgürce söylememiz engellendi zorlandık, adaletin çivisi iyice çıktı zorlandık, uzaktan eğitilmek istedik herkesin temel bir altyapı sistemine sahip olmadığını gördük zorlandık, kadınlar olarak zorlandık, azınlık diye etiketlenenlerimiz zorlandık, sanatçılar olarak zorlandık. Neyse daha da uzatıp moralinizi bozmak değil niyetim, tam da aksine paylaşma niyetim bambaşka bunları. Zorlandık diye saydığım bu maddeler tam da yukarıda bireysel olarak sorular soralım kendimize dediğim konunun farklı bir ölçeği. Bunları yüzümüze tutulan aynalar gibi görüyorum, bak burada dikkat edilmesi gereken, dönüşmesinden fayda görülebilecek bir nokta var diye. Bak burada bir dengesizlik var ve dengeye gelmesi gerekir ki tüm sistem dengesini sağlayabilsin diye. Kolektif olarak alacağımız mesajlar ve eylemlerimiz atacağımız yeni adımlarda kendini gösterecek. Bireyler olarak kolektifi oluşturduğumuzdan kendimize düşen payın önemini hatırlatmak isterim.
Bütünleştirmeyi mi seçeceğiz, ayrıştırmayı m?
Herkesin mümkün olduğunca eşit koşullara sahip olması için mi emek vereceğiz, hâli hazırda çalışmayan uçurumları derinleştirmek için mi?
2020 geçsin de eskiye dönelim diye bekliyorsanız, kötü bir haberim var, eski artık beklediğiniz yerde değil ve yeniyi yaratıyoruz. Siz burada nasıl bir var oluş sergilemeyi seçiyorsunuz?
Kendi hayatınızda ve bütünde neyin ortaya çıkışına destek olmak üzere hayal kuruyor, düşünüyor, planlıyor, eyleme geçiyorsunuz?
Şimdi biraz elementsel etkilerden konuşalım. Geçen ay da bahsetmiştim su elementi şu an sistemde güçlü özellikle ateş elementini ve toprak elementini desteklemek iyi olacaktır diye. Bu ay altını daha da kalın kalın çizerek paylaşıyorum bu noktayı Dostlar. Bu ay su elementi çok ama çok güçlü, özellikle de su elementi sizi destekleyen elementlerden biri değilse fiziksel ve mental farklı şekillerde zorlanmalara kapı açabilir lütfen destekleyin. Bunu nasıl bilebilirim diyorsanız; bir yolu bedenle yakınlaşmak, o bilir, nelere çekiliyorsunuz, neler size iyi gelmiyor ve bir diğer yolu da, doğum haritanızı inceleyerek bunu görebiliriz. Bu arada nasıl bir şeyden bahsettiğimi açıklayabilmek için sıkça anlattığım bir örneği tekrar paylaşayım.
Doğum haritamı incelediğimizde görüyoruz ki ateş elementi benim için destekleyici bir element değil. Örneğin kırmızı ve tonlarını sevmem (anneciğim yıllarca uğraştı giydiremedi, bakınız beden bilir. :)), şömine karşısına oturunca dâhi dudaklarım, cildim hemen kurumaya başlar, fazla sıcak havalarda sistemim dengesini bulmakta zorlanır, huysuuuz gudubet bir şey olurum, sıcak şeylere karşı dayanıklılık eşiğim çok düşüktür, bir çok kişinin kolayca dokunduğu sıcaklıktaki şeylere ben dokunamam vb. Şimdi bu bahsettiğim normal koşullarda, şu an koşullar normal mi, hayır. :) Su elementi çok ama çok güçlü ve normalde beni destekleyen bir element olmasına rağmen fazla geliyor ve ateş ile toprak elementlerini destekleme ihtiyacı duyuyorum. Kırmızı tonlarında şeyler giymek istiyorum, hayatımda ilk kez kırmızı bir bilgisayar masaüstü ekranına sahibim, suyu dahi sürekli ısıtıp içiyorum, vb.
Genelleyici bilgiler vermekten genelde kaçınmakla birlikte bu ay da özellikle ateş elementinizi desteklemenizi tavsiye etmekte bir risk görmüyorum. Nasıl yapalım diyorsanız tekrar edeyim:
Güneşi görünce yakalayın :) temas edin.
Sıcak yiyecek ve içeceklere menünüzde bolca yer verin.
Sıcak yiyecek ve içecekleri gerçek ateşte pişirin, ısıtın. Kettle, mikrodalga fırın, elektrikli ocak kullanmayın.
Şömine, soba vb. ateş kaynağı varsa etrafınızda şahane, tadını çıkartın.
Sauna imkânınız varsa kullanın.
Mumlar yakın, kırmızı ve tonlarında kıyafetler, dekoratif öğeler, ekran fotoğrafları vb. hayatın farklı alanlarına ateş elementini keyif alacak şekilde serpiştirin.
Hareket edin. Nasıl hareketten keyif alıyorsanız; müzik açıp dans edin, yürüyüş, koşu, evde amaçsızca zıplama, vb.
KAHKAHA ATIN. Bedendeki ateş elementini aktive etmenin en hızlı ve bedava yolu, tek ihtiyacınız siz ve siz.
Ekran karşısında vakit geçiriyorsanız, saatte bir çalan bir alarm kurun ve ufacıkta olsa hareket etmek için bir fırsat yaratın. Olduğunuz yerde esnemeler ya da kalkıp yerinizde biraz zıplayıp, bedeni titretip ekran başına geri dönmek kadar bile olsa hareket edin.
Toprak elementi içinde:
Kahverengiden sarıya uzayan renk skalasına hayatlarınızda yer açın.
Toprak altı gıdaları menünüze dahil edin. (Havuç, pancar, patates, kereviz, yer elması, kuru soğan, sarımsak, vb.)
Zihninizi sakinleştirecek, meditatif eylemlerde her gün bulunun. Meditasyon, dua etmek, bulaşık yıkamak, örgü örmek, namaz kılmak, sizin için ne ise zihni sakinleştirip sakin kalmanın yolu onu uygulayın.
Toprakla temas edin, gerek evlerinizde, gerek dışarıda toprakla ilişkiye geçin.
Seramik gibi çamurla ilgili uğraşlarınız varsa hâli hazırda şahane, tadını çıkartın.
Genelde tek paylaşımda her şeyi aktarmayı tercih etsem de Aralık bu konuda da farkını gösteriyor ve şimdilik bu kadarla kalıp, devamını bugün akşam saatleri veya yarın paylaşıyor olmayı planlıyorum. O zamana kadar esen kalın. :)
#çinastrolojisi #tasarımcı #designer #mimar #architect #holisticdesign
©Tuba İmik Saka 2020
Bu yazı ve yazıya ait görselin tamamı ya da parçalarının kopyalanması, kaynak göstermeksizin ve izinsiz paylaşılması, yazar isminin değiştirilmesi Telif Hakları Kanunu hükümlerince yasaktır. Aksi durumlarda yasal işlem uygulanır.