Merhaba Sevgili Dostlar, umuyorum sağlığınız, keyfiniz yerinde ve huzurdasınız. Destek ihtiyacında olan dostların da en güzel yoldan taleplerinin cevaplanmasını diliyorum, zira şu sıra sıklıkla karşılaşıyorum, bu vesile ile sizlerden de güzel niyetler ve dualar ulaşırsa onlara ne mutlu. Bugün mekân orucu başlığı altında yatak odalarımıza mercek tutmaya çalışacağım. Yatak odası, kimi durumda giysilerimize ve korona günlerinde kimimizin çalışma eylemine de yuva olduğundan bu konulara da değinmeğe niyetliyim.
Yatak odalarının işlevi günümüz mimarisinde oldukça sade ve net aslında; temel işlev uyku ve genel eğilim itibariyle cinsel ilişki de bu alanda gerçekleşiyor gibi görünüyor. İşlevin içeriğine bir bakıp, ardından mekânsal katmanlara doğru yolculuğumuza devam edelim diye düşünüyorum. Bir de ufak hatırlatma yapayım, yatak odası oldukça güncel bir mekân parçası. Geleneksel mimaride aynı odanın gündüz yaşanan, gece uyunan bir yer olarak organize edildiğini anmış olalım.
Uyku kadar yaşamın devamı için önemli diğer iki şey sanıyorum nefes ve su. Evet uykusuzluğa daha uzun süre dayanıyoruz gibi görünüyor ve fakat uyanık olduğumuz süreçte fiziksel, duygusal ve ruhsal dengemiz ne kadar mümkün olabiliyor, bunun üzerine iyi düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Modern dünyanın sürekli hareket hâlinde olmayı, eylemde olmayı yücelten eğilimi bizleri uykuda geçen süreyi de fazla bulur, azaltmaya çalışır ve hak ettiği hassasiyeti ve önemi vermez bir noktaya götürebiliyor diye gözlemliyorum. Karşılığında uyku süremizden verdiğimiz eylemler, konular, içerikler, uykunun sağladığı faydaları bizlere sağlayabilir, bizi böylesine bütüncül olarak destekleyebilir mi, yine üzerinde düşünmenin önemli olduğunu düşündüğüm konulardan.
Uyku konusunda uzman değilim ve konu ile ilgili araştırmalarda henüz gün yüzüne çıkmamış ve muğlak kısımlar var gibi görünüyor ancak araştırdığım ve gördüğüm kadarıyla paylaşabilirim ki; uyku esnasında ‘dinleniyor, tazeleniyor, şifalanıyor ve iç dünyamızda (fiziksel ve mental) temizlik ve düzenleme yapıyor’ oluyoruz. Son derece önemli bulmam ve yaşamın kaliteli bir şekilde devamı için uykuya verdiğim önem bundan kaynaklanıyor.
Cinsel ilişki ise yaşamın devamı için yine olmazsa olmaz bir diğer konu. Farkındalıklı, sadece bedensel haz düzeyinde kalmayıp, insan sahip olduğu farklı katmanlardaki algı, duyum, hissediş, var oluş kapasitelerini de devreye aldığında; Rahman ve Rahim, Yin ve Yang, Dişil ve Eril gibi türlü şekillerde işaret edebileceğimiz parçalarımızın sevgilinin yoldaşlığı ile birlenip, bizi yolculuğumuzda derin ve bütün bir anlayışa taşıma kapasitesi barındıran bir eylem.
Şimdi üzerinde düşünecek olduğumuz alanın kutsallığına kısaca dikkat çekmiş olduğumu umuyorum. Ve geçiyorum hem kendime, hem sizlere sorular sormaya ve umuyorum farkındalığımız derinleşsin, bizlere ve bütüne katkı sunsun cevaplarımız ve bizi taşıyacağı eylemler.
Sabahları nasıl uyanıyorsunuz? Dinç, yorgun, enerjik, dinlenmiş, uyanmakta zorluk çeken, vb…
Uykudan aldığınız verimi 1’den 10’a değerlendiriyor olsanız (1 en düşük verim, 10 en yüksek verim) kaç verirdiniz?
Yatak odanızda ne kadar taze hava var? Uyumadan önce ve uyandığınızda havalandırıyor musunuz?
Yatak odanızda hangi mobilyalar, dekoratif objeler, resimler, vb. var? Bunların hangileri yatak odası işlevi ile uyumlu, hangileri bu odanın işlevi ile örtüşmüyor?
Şayet yatak odası işlevi ile örtüşmeyen mobilya, aksesuar, vb. var ise yatak odanızdan çıkartmak konusunda ne düşünürsünüz?
Yatak odanızda yer alan sanat eserleri (resim, heykel, vb.) var ise ne tür mesajlar içeriyorlar? Bakınca size nasıl hisler veriyorlar? Gece uyurken en savunmasız hâlinizle bu içeriklerle birlikte olmak bilinçaltınızda huzur, güvenlik hissettirir mi sizce, yoksa bu gözle bakınca odadan çıkartmayı düşüneceğiniz parçalar olur mu?
Yatağınız, yastığınız, yorgan veya pikeniz hangi materyallerden oluşuyor? Doğal mı? Sağlıkla ilişkisi nasıl? Buna dair fikriniz yok ise bir gözden geçirmeye ne dersiniz?
Yatağınızda hijyen konusunu ne kadar önemsiyorsunuz? Yatak kıyafetlerinizin, bedeninizin, yatak takımlarınızın, odanızın temizliği ne durumda?
Sade döşenmiş bir odaya mı sahipsiniz, yoksa çok eşya, kuytu köşe, girinti çıkıntı, aksesuar yer alıyor mu? Kalabalık bir oda ise biriken tozları yeteri sıklıkta temizleyebiliyor musunuz? Temizleyemiyorsanız, buna vakit ayırmak tercihiniz değilse, ortamı sadeleştirmek hakkında ne düşünürsünüz?
Yatak odanıza teknoloji ne kadar girebiliyor? Televizyon, bilgisayar, tablet, telefon, e-kitap, vb…
Şayet yatak odanızda teknolojik aletler var ise bu ekranlardan uykudan ne kadar önce uzak kalıyorsunuz? Hem bedeniniz, hem de zihninizin rahatlayıp uykuya geçebilmesi için onlara gerekli vakti tanıyor musunuz? (Kimi kaynalarda 1, kimi kaynaklarda uykudan 2 saat önce ekranlara veda etmenin önerildiğini görüyorum. )
Yatak odanızda kendinizi güvende ve kutsal mahrem alanınızda hissediyor musunuz? Şayet hissetmiyorsanız bu hisleri alana davet etmek için yapabileceğiniz eylemler var mı? Bu eylemleri gerçekleştirmek için kendinizi nasıl motive edebilirsiniz?
Yatak odanızın sınırları belirli mi? Girebilecekler, giremeyecekler var mı? Bunu pek çok düzlemde düşünebilirsiniz; eylem, düşünce, duygu, insan, alet edevat, renk, malzeme, vb…
Böyle sınırlar yoksa, şöyle gözlerinizi kapatıp bir kaç derin nefesle rahatlayıp, serbest akışla bir kaç dakika yatak odanıza mevcut olmasını arzu ettikleriniz veya izin verdikleriniz ve yatak odanız dışında kalmasını tercih ettiklerinizi listelemek ister misiniz?
Hatta belki hatırlatıcı olsun diye yatak odanızın kapısında veya size uygun gelen bir yerde bu listeyi konumlandırarak hem yatak odanıza geçerken kendinize hatırlatma yapmayı hem de arzu ederseniz zaman içinde listeyi geliştirmeyi ister misiniz?
Bazalı bir yatak kullanıyorsanız, uyurken altınızda neler var, size nasıl hisler veriyor, düzenli mi, dağınık mı bir gözden geçirmek ister misiniz? Bu alanı size iyi hissettirecek veya nötr hissettiğiniz şeyler için kullanmak ve onları da düzenli bir şekilde yerleştirmek mümkün olur mu?
Uyurken ne tür seslere şahitlik ediyorsunuz? Yatak odanızdaki ses düzeyi nasıl? Bu sizi nasıl etkiliyor? Rahatsız olduğunuz şeyler var ise dönüştürmek mümkün mü?
Uyuduğunuz alanda ışık durumu nasıl? Mümkünse karanlık ortamda uyumak mümkün olur mu?
Yatak odanızda ne tür kokular var? Eğer hoşunuza giden ve uyku ile sizin bünyeniz için özdeş olduğunu hissettiğiniz kokular var ise ve yatak odasında kullanmayı tercih ediyorsanız kimyasal versiyonları mı, doğal olanları mı tercih ediyorsunuz? Kimyasal kokular kullanıyorsanız, bir süre kullanmayıp uykunuzu gözlemlemeyi veya doğal versiyonları ile değiştirmeyi düşünür müsünüz?
Yatak odanız cinsel ilişkiye de yuva oluyorsa, cinsel ilişki size ne ifade ediyor? Sadece fiziksel bir eylem mi? Daha latif karşılıkları da var mı sizin için?
Cinsel ilişki esnasında ne kadar hakiki, açık olduğunuzu düşünüyorsunuz? Şayet böyle hissetmiyorsanız neler sizi destekleyebilir? Neye ihtiyacınız var? Yol arkadaşınız ile bu zamanları daha derinlikli ve farkındalılı bir hâle dönüştürmek için hangi adımları atabilirsiniz?
Bu alan üzerinde açıklıkla iletişim kurabildiğiniz bir alan mı, yoksa utanç, ayıp, eksiklik hissi, vb. türlü etiketler içinizdekini fark etmeyi ve ifade etmeyi zorlaştırıyor mu? Zorlanma varsa buna şahitlik ederek, bunu görerek, kabul ederek ve kendinize şefkati muhafaza etmeyi araştırırken kendinizi en azından kendinize açma denemeleri yapmak hakkında ne düşünürsünüz?
Belki gözlerinizi kapatıp bir kaç derin nefesle, kendiniz ve deneyiminizle yakınlaşmayı araştırıp ardından bir kaç dakika serbest akış ile cinsellik, cinsel birleşme, vb. konularda içinizde canlı olan noktaları kağıda akıtabilir, mevcut deneyimlerinizi gözden geçirebilir ve nasıl bir cinsellik hâlinin sizin için destekleyici olduğunu/olacağını yine içinizde canlandırıp kağıda akıtmaya ne dersiniz?
Yatak odalarınızda başka hangi işlevler yer alıyor? (Ben muhtemel bir iki konuyu ele almaya çalışacağım.)
Yatak odanız şayet kıyafet dolabınızı da barındırıyorsa bu dolabın içi ne hâlde? Düzenli, dağınık, sade, kalabalık, elbiseler rahat ve ferah yerleşmiş, hepsi görünebilir hâlde veya hepsini göremediğiniz için bir kısmı neredeyse unutulmaya yüz tutmuş, bir gün giyerim diye bekleyip uzun zamandır giyilmeyenler veya her birini severek giydiğiniz, farkındalıkla seçilmiş kıyafetlerle bezeli, vb.?
Eğer giysi dolabınız kalabalık ve dağınıksa, düzenlemeyi ve sadeleştirmeyi düşünür müsünüz? Kapaklar, çekmeceler kapalı olsa da içeride olan bitenin bilinç alanınızda yarattığı olası meşguliyeti fark etmek üzere bir deneyiminize bakmak ister misiniz? Dolaplarınızın, çekmecelerinizin içi açıldığında sizin de içiniz açılsa nasıl bir his olurdu? Kıyafet seçerken kısacık sürede dolabı açınca içinde yer alanları görebilmek, seçebilmek ve giyinmek için olduğundan kısa süre kullanmak nasıl hissettirirdi?
Şayet yatak odanızı bahsettiğim bu işlevler dışında da kullanıyorsanız uyku vakti geldiğinde diğer işlevlerin uyku üzerindeki olası etkilerini ortadan kaldırmak için aldığınız önlemler, yaptığınız düzenlemeler var mı?
Örneğin yatak odanızı aynı zamanda çalışma odası olarak kullanıyorsanız, uykuya geçmeden önce çalışma ekipmanlarınızı kapalı kapaklar ardına kaldırmak, mekânı uyku işlevi için hazırlamak size nasıl hissettirir? Veya bir paravan, ayırıcı, perde, vb. bir düzenekle bu iki işlevi görsel olarak birbirinden ayrıştırmak çalışma ve uyku esnasında hâlinizi nasıl etkiler?
Yatak odaları öyle çok katmanı içeren konulara gebe ki, ben daha fazla vakit almamak için burada duruyor olacağım ama sizde canlanan farklı konular, sorular, ilhâmlar olursa lütfen devam edin bireysel araştırmanıza. Bizlerle veya benimle paylaşmak istediğiniz fark edişleriniz olursa da lütfen paylaşın, biz de, ben de nasiplenelim.
Sevgilerimle…
©Tûba İmik Saka 2021
Bu yazı ve yazıya ait görselin tamamı ya da parçalarının kopyalanması, kaynak göstermeksizin ve izinsiz paylaşılması, yazar isminin değiştirilmesi Telif Hakları Kanunu hükümlerince yasaktır. Aksi durumlarda yasal işlem uygulanır.
Bình luận