Merhaba Dostlar. Mekân orucu serimizde bugün farkındalık ışığını salonlarımıza yönlendiriyor olacağız. Güzellikle, kolaylıkla ilhâma, idrake ve eğer gerekli durumlar dikkatimizi çekerse harekete geçme motivasyonuna kapı açsın dilerim.
Dün olduğu gibi konuya giriş yaparken kendinize sessiz bir vakit ayırmanızı, bilincinizde yüzeye çıkan noktalar olursa yazı ile veya sesle kayda almanızı öneririm. Farkındalığınızın derinleşmesine kapı açarken, süreçte ilerledikçe nerede olduğunuzu görmeye ve yolculuğunuzu desteklemeye katkı sunacaktır diye düşünüyorum.
Aşağıdaki sorulara ve kendi eklemek isteyebileceklerininize serbest akış ile 5-10 dakika (daha uzun süreye ihtiyaç duyarsanız lütfen uzatın ve hatta vaktiniz varsa ne güzel olur) ayırıp, durmadan, düşünmeden, serbest çağrışımın özgür alanında cevap vermeye davet ediyorum sizleri:
Salon, oturma odası veya yaşam alanı size ne ifade ediyor?
Evinizde misafir odası ve oturma odası diye iki ayrı alan mı var, yoksa misafirlerinizi de kendinizi ağırladığınız mekânda mı ağırlıyorsunuz?
Şayet ayrı bir misafir odanız varsa ne sıklıkla ve ne işlevde kullanılıyor?
Şayet ayrı bir misafir odanız var ve seyrek bir kullanıma sahipse daha efektif kullanmak nasıl mümkün olur? Bu size nasıl hissettirir?
Şayet misafir odanız varsa orada kullandığınız mobilyalar, dekoratif objeler özsel olarak sizi ne kadar yansıtıyor?
Şayet misafir odalı bir evse sizinkisi, oturma odanızla ilişkiniz nasıl? İçinde barındırdığı eşyalar sizi ne kadar yansıtıyor? Kendinizi ait hissediyor musunuz? Veya sizi yansıttığını hissediyor musunuz?
Şayet misafir odalı bir ev ise yuvanız, misafir odası ile oturma odası arasındaki farklar neler? Hangisi sizi daha rahat ettiriyor, fiziksel ve duygusal olarak dengede ve rahat hissettiriyor? İkisini mi? Biri mi? Hiç biri mi?
Şayet bir önceki soruya cevabınız biri ise diğerinin var oluş nedenlerini sıralayabilir misiniz?
Şayet cevabınız hiçbiri ise sizi rahat ve dengede hissettirecek hâli hayalinizde canlandırıp yazabilir misiniz?
Tek bir yaşam alanına sahipseniz (adına salon diyor olalım) burada geçen vaktinizin kalitesi nasıl? Kendinizi ait hissediyor musunuz? Bu mekânda vakit geçirdiğinizde desteklenmiş hissediyor musunuz? Bu mekândan beklediklerinize cevap veriyor mu?
Salondan beklentileriniz nedir? Nasıl bir salon veya yaşam alanı sizi fiziksel ve duygusal olarak destekler, denge, güven hissi verir?
Salonunuzda televizyon var mı? Var ise onunla ilişkiniz nasıl? Her daim açık mı? İzlemekten keyif aldığınız içerikler var da o zamanlar açılıp, sonra kapanıyor mu? Salondaki sohbetler esnasında televizyon açık mı kapalı mı? Televizyon mu salonunuza hâkim, siz mi?
Şayet televizyon izlenmese de açık ise bu kanalla bilinç altınıza verilen mesajlar konusunda farkındalığınız ne durumda? Rüyalarınızda televizyondan içerikler yer ediyor mu? Gündelik hayatınızı buradan akan içerikler ne kadar etkiliyor?
Salonunuzda sanat eserleri var mı? Var ise içerikleri nedir? Size nasıl hisler veriyorlar? Onları ne zaman, nereden, nasıl hislerle edindiniz?
Salonunuzda sergilediğiniz ‘şeyler’ var mı? Nedir onlar? Kim için oradalar ve sergiledikleri nedir? Kime, ne ifade etmek için oradalar?
Şimdilik burada bırakıp, gün içerisinde devam ediyor olalım. Yorumlar kısmı paylaşmak istediğiniz farkındalıklara açık, böylece birbirimizde farklı algı kapıları açabilir, yolculuğumuza destek sunabiliriz.
*Fotoğrafta yaklaşık 10 yıl önceki salonumu paylaşıyorum. Bugünden bakınca ne kalabalık ve karmaşıkmışım diye düşünmeden edemiyorum. Siz salonlarınıza bir yabancı gibi baktığınızda, belki de fotoğrafını çekip bakmak mesafe koymaya destek olabilir nasıl bir hâl görüyorsunuz?
Sevgimle 🌿
©Tûba İmik Saka 2021
Bu yazı ve yazıya ait görselin tamamı ya da parçalarının kopyalanması, kaynak göstermeksizin ve izinsiz paylaşılması, yazar isminin değiştirilmesi Telif Hakları Kanunu hükümlerince yasaktır. Aksi durumlarda yasal işlem uygulanır.
Comments