Merhaba.
(Okumak yerine dinlemek isteyenler podcast sekmesinden veya Spotify’da tubimikyolda podcast listesinden dinleyebilir.)
Bugün itibariyle Çin takvimine göre Köpek ayı başladı. Bir sonraki paylaşımda astrolojik etkileri hakkında düşüncelerimi aktarıyor olacağım, şimdiyse biraz mekânsal konulardan konuşmak istiyorum.
Sene başında pek çok farklı paylaşım ile senenin etkilerini aktarmıştım, detayları hatırlamak isteyenler geri dönüp bir hafıza tazeleyebilir ve fakat oradan bir noktayı tekrar gündeme alıp değerlendirelim istiyorum. O da senenin elementi, yani Yang Su.
Ne demiştik; Yang Su oldukça güçlü bir su elementi ve Çin öğretisinde okyanus suyu ile özdeşleştiriliyor. Bunun getirdiği pek çok katman ve anlam var, şimdilik sadece mekânsal olarak bizi ilgilendirebilecek olanları hatırlayalım.
Dikkatinizi çekmiştir sanıyorum, pek çok öğretide olduğu gibi Feng Shui öğretisinde de yapmaya çalıştığımız şey hep denge. Mekânlarda, duygularda, harekette, sükûnette, bedenlerimizde, vs. Su elementi bunca yoğun iken ve su elementi Çin öğretisinde; kış aylarıyla, lacivert, siyah gibi koyu renklerle, biraz içe kapanıklık, biraz korku duygusu ve korkuya rağmen harekete geçme kapasitesi ile ilişkili iken mekânsal denge için neler yapabiliriz aktarmaya çalışacağım.
Sıcak renkleri veya bize sıcak hissettiren renkleri kullanabiliriz.
Bizi konforlu, desteklenmiş ve güvende hissettirecek dokuları, örneğin yumuşak dokulu yüzeyleri kullanabiliriz. (Direkt renk, malzeme ismi bilerek vermekten sakınıyorum çünkü kişiden kişiye neyin hangi duyguları tetiklediğinin pekâla değişkenlik gösterdiğini düşünüyorum.)
İhtiyacımız dengeye gelmek için hangi hâli davet etmek ise bu dönemde (örneğin enerjik, rahat, ferah, sıcak, dingin vb.), ona referans verecek doğal kokuları mekânlarımızda kullanabiliriz.
En kadim mekânımız bedenimizi, yine bizi dengeye getirecek hislerle bizi bezeyen yağlar veya doğal kokularla sarmalayabiliriz.
Bolca kolonya kullandığımız bu dönemde, ki kolonya kullanımı esnasında hem mekâna hem de bedenlerimize oldukça baskın bir koku bırakırken ve artık firmaların oldukça geniş bir skalada ürettiği kolonyalar varken, bu dönem bizi iyi hissettirecek aromalardan bir veya bir kaçını seçebiliriz.
Mekânlarımızda, bizi sıcak ve iyi hissettirecek şekilde aydınlatma düzeneklerimizi tekrar gözden geçirebiliriz. Mümkünse sıcak renkte (örneğin sıcak günışığı tonları) ampuller tercih edebilir ve hatta ışık düzeyini ayarlayabileceğimiz dimlenebilir olasılıklar yaratabiliriz. Bize iyi hissettiren ve vurgulamak istediğimiz duvarlarımıza, köşelere vurgu ışığı detayları ekleyebiliriz. (Olasılıklar sonsuz :))
Kulaklarımıza hoş gelen ve bizi iyi hissettiren müziklerle mekânlarımızı bezeyebiliriz. Bazen evlerde sırf alışkanlıktan açık bırakılan televizyonlar olduğuna rastlıyorum. Mesela bunu bir avantaja çevirip ve hoşunuza gidecek bir müzik veya radyo kanalını açabilirsiniz . Uzun yıllardır televizyon kullanmadığım için güncel nimetlerinden uzağım ama yine gittiğim mekânlarda gördüğüm kadarıyla müzik kanalı açıkken güzel manzara görselleri akan veya şömine vb. görselleri kullanabildiğiniz seçenekler var. Sizin televizyonunuz veya uydunuz böyle bir olanak sunuyorsa görsel olarak da sizi rahatlatacak bir görselin ekranda olmasını sağlayabilirsiniz. Ama elbette evde televizyon açık olsun alışkanlığından mümkünse uzaklaşmayı ve müzik çalar ile müziği mekâna yaymayı öneririm. Yazık güzelim sinir sistemlerinizin televizyonlardan maruz kaldığı mavi ışıklara değil mi. :)
Mevsimsel gıdalarla beslenip ve sıcak içecekler, yiyeceklerle soğukların sisteme girdiği bu dönemde bedenlerimizi ısıtabiliriz.
Mutfaklarımızda mümkün olduğunca gerçek ateşi kullanmak önemli bir nokta diye düşünüyorum. Meâli; mikrodalga, kettle, elektrikli ocak yerine ateşli ocaklarda yiyecek ve içeceklerimizi hazırlamak veya ısıtmak.
Ateş ve ağaç elementlerine de mekânlarımızda bu dönemde bile isteye yer açabiliriz. Ateş elementi için; kırmızı ve tonlarında (turuncu, pembe, kırmızı yoğun mor, vb.) tekstiller, sanat eserleri, dekoratif öğeler, mumlar, mümkün olduğunca güneş ışığı diyebilirim. Ateş elementi öğelerini mümkünse evinizin doğu ve güney yönlerine gelen bölgelerinde kullanmayın yalnız bu yıl. O bölgeler yine senelik etkilerde paylaştığım gibi metal elementi kullanmanın önemli olduğu bölgeler. Ağaç elementi için; yeşil bitkiler, ahşap mobilyalar, yeşil ve mavinin tonlarında her türlü mekânsal öğe diyebiliriz genel hatlarıyla. Hatta güney ağaç elementi için şahane bir yön bu sene ve topraklı bitkiler için de güneybatı öyle.
Bana göre ‘evimiz bedenimiz, bedenizimse evimiz’. Hâlâ daha bir kısmımız çocuklarımız da dahil olmak üzere yoğunlukla evlerimizde vakit geçiriyorken, evlerimiz ve bedenlerimizle elementsel ve mevsimsel bu geçişi kendimize mümkün olduğunca destekleyici hâle getirmek için elimizden geleni yapıp, sonuncunda edineceğimiz destekleyici etkilerin keyfini çıkartalım derim.
Sizin bulunduğunuz yerde durum nasıl bilemiyorum ama ben size bu satırları geç gelmiş ama şükürler olsun ki sonunda gelmiş bir sonbahar gününden yazıyorum. Hava gri, yağmur yağıyor, bilgisayarımın ekran ışığını normalde olduğundan sıcak bir renk tonuna ayarladım ve sıcak bitki çayım eşliğinde yazıyorum. Minimal de olsa fark yaratan iki detayı da böylelikle kapanışta paylaşmış oluyorum. :)
Katkısı olsun.
#çinastrolojisi #tasarımcı #designer #mimar #architect #holisticdesign
©Tuba İmik Saka 2020
Bu yazı ve yazıya ait görselin tamamı ya da parçalarının kopyalanması, kaynak göstermeksizin ve izinsiz paylaşılması, yazar isminin değiştirilmesi Telif Hakları Kanunu hükümlerince yasaktır. Aksi durumlarda yasal işlem uygulanır.
Comments